box

30 Aralık 2010

Barraküda // Barracuda // Perciformes Syhyraenidae // Sphyraena Sphyraena

BARRACUDA

BARRAKÜDA









Yirminin üstünde türü olan barraküdalar dünya üzerindeki tüm tropik ve astropik ( yazlar sıcak, kışlar nemli ve ılık ) iklimi olan denizlerde yaşarlar. Pasifik , Atlantik ve Hint okyanuslarında bol miktarlarda , sürüler halinde bulunurlar. Türkiye denizlerinde ise çok nadir rastlanmaktadır. Barraküdaların boyları 45cm ila 3metre arasında değişmektedir.

Atlantik barraküdası ;

Lakabı '' Büyük Barraküda'' ( Great Barracuda ) 'dır. En irilerinin boyları 3 metreyi bulmakta ağırlıkları 50 kg mı geçmektedir. Son derece tehlikeli , saldırgan ve yırtıcı bir balıktır. Alt çenesi üst çenesinde daha uzundur. Yukarı doğru kıvrıktır. Güçlü çenesini oldukça geniş bir açı ile açar avını muazzam bir şekilde ikiye böler. Dişlerinin keskinliğini konuşmamıza gerek yok !...



Köpekbalıklarının aksine koku alma duyuları ile değil görme duyuları ile avlanırlar. Gövdeleri uzun ve füze şeklindedir. Daha çok plankton yiyen balıklara saldırırlar , doyuncuaya kadar avlanırlar. Avlanmaları bitince , avlandıkları sürüyü sığ sulara doğru çekerek markaja alır tekrar acıkırlar ise sürü bitene kadar tekrar avlanırlar. Sırtları koyu gri , koyu lacivert veya yeşil olup yanları ve karınları gümişi renktedir.

En belirgin özellikerin gövdelerin 18 ila 24 adet hare ( büyüklü küçüklü lekeler ) bulunmasıdır. Ayrıca kuyruk tarafına doğru benekler taşımaktadırlar. sırt yüzgeçlerindeki 1nci ve 2nci yüzgeç arası oldukça ayrıdır.
Sırtındaki 1nci yüzgecinde 5 adet , 2nci yüzgecinde 10 adet diken bulunmaktadır.

Bu barraküdalar bilinenin aksine , sürüler halinde değil , yanlız dolaşırlar. ort sıcaklığı 21 derecenin altına düşmeyen sularda yaşarlar.

Çok meraklı bir balıktır. su üstünde yada orta suda ışıldayan veya parlayan hemen hemen her cisme saldırırlar. Avı iri kaşık yada sahtelerle 3-4 mil hız ile sırtı çekerken yapılır. kaşığa 4-5 kulaç uzunluğunda çelik tel takılır. Misina bedeni 100'lük olmalıdır.


Büyük barraküda en çok , Florida , Kraib sahilleri ve Brezilya' da avlanmaktadır.

Son derece iyi bir besin kaynağı olmasının yanında , çok fazla tüketilmesi SİNİR ZEHİRLENMESİ ne sebebiyet verebileceği için yenmesi bile oldukça tehlikelidir. Zehirlenme balık yendikten 2 ila 3 saat sonra dilde dudaklarda ve boğazda karıncalanma ile etkisini gösterir. halsizlik deride kızarıklıklar ile devam eder kusma ve ateş ile ilerler. Sinirler işlevlerini yerine getiremez noktada zehirlenme son bulur ve ölümle sonuçlanabilir.

bir takım proteinli ilaçlar ile tedavisi yapılsada hastalığın geçmesi bazen aylar sürebilir.


Pasifik Barraküdası ;

Doğu Pasifik kıyılarında yaşarlar. ARGANTAE olarak adlandırılırlar. Bu balıklar sürüler halinde yaşarlar. Bu balıklarda büyük barraküdalar daki hare ve lekeler yoktur. Sardalya , sübye ve gümüş balıkları ile beslenirler. Sırtı avcılığı ile avlanırlar. Ayrıca bu balıklar zehir taşımazlar. Etleri son derece lezzselidir.




Değerli arkadaşlar ,


European Fishing Tackle Trade Association (EFFTA) kuruluşu bağımsız bir kuruluş olarak bazı firmaların misinalarını test etmiş ve sonuçları yayınlamıştır. Konuya ilişkin değerler tabloda belirtilmiş.

Üretici firmalardan bazıları , ürünlerinin üstüne değerinden fazla yada farklı ibareler , eksik yada yanıltıcı bilgiler yazılabilmektedir. Bütün firmalar bu şekilde yanlış beyanda bulunuyor demek genelleme yapmak doğru değildir. Bir kısım hatalar yada aksaklıklar tabiki olabilmektedir.

Sonuçta ürünlerin , ihtiyacımıza uygun ve güvenilir olması ana şartımız olmalıdır.

Bu sebepten EFFTA 'nın test sonuçlarını aşağıda bulabilir , avlarınızda kullanacağınız misinalar bu tabloda değerleri ile inceleyebilir , avlarınızı daha verimli misinalar kullanarak yapabilirsiniz.






Lever Drag Multiplier / Levye Fren sistemli çıkrıklar , Özellileri ve kullanımı

Lever drag çıkrıklar ;

Lever Drag çıkrıklar , Türkçe anlamıyla Levye frenli düzeneğe sahip çıkrıklardır. Özelikle ve mekanizma bakımından Yıldız çıkrık diye tabir edilen ,
hepimizin kullandığı çıkrıklardan ayrılırlar. Yıldız çıkrıkların mimarisi ve düzeneği , Levye frenlilerden daha önce bulunmuştur.

Levye frenli çıkrıklar fren mekanizmasının şekli ve düzeneği ile farklılık yaratırlar. Bir ana fren kolu ( levye diye tabir edilebilir )
ve konum durumunu belirten bir düzenek yardımıyla çift kademeli olarak kullanıma olanak verirler. Bu durum normal yıldız çıkrıklardan farklı olarak 2 büyük kolaylığı ön plana çıkartır ;

1 – kullanımın daha serbest ve rahat oluşu
2 – fren seviyesinin takibi ve fiziki olarak tesbiti

Yıldız çıkrıklarda fren durumunu fiziki olarak görebilmek mümkün olmamakla birlikte tahmin edilmesine sadece fren mekanizmasının devreye alınması ile gerçekleşebilir. Yada ilk ayarda ağırlık denemesiyle ile ayarlanabilir.



Büyük ve güçlü balıklarda levye frenli çıkrıklar ( Lever Drag ) yıldız çıkrıklara göre daha üstün bir başarı sağlarlar.

Çıkrıklara genel misina sarımının sıkı ve düzenli bir dağılım sağlanarak makaranın üst kenarında ortalama 5mm kalana kadar sarmanız gereklidir.
Düzenli sarım , makinada misina tepelerinin oluşmasını engeller ve misina sarım kapasitesini arttırır. Bu bakımdan misina sarımının çıkrığa düzenli bir şekilde yapılması gerekir. Manual sarımlarda ayarların tam olarak yapılamaması sebebiyle Level Wind ( sarım klavuzu ) sistemi geliştirilmiştir.
Sizin parmaklarınız ile yapacağınız dağılımı düzenli bir şekilde ( paslanmaz çelikten yapılan ) bu klavuzlar yapmaktadır.

Sıkı bir sarım yapılmadığı takdirde güçlü bir balığın üstten misinayı almaya başlaması halinde gerilme kuvveti ile boşalan misina , alttaki boşluk olan misinaları dibe doğru sıkıştıracak böylelikle makara ve misina zedelenecektir.
Bu sorun genellikle monofilament misinalarda daha çok karşılaşılan bir sorundur. Oluşum önlenmesi için makaranın 2/3 oranında dacron yada spectra ile doldurulması buna ek olarak monofilament eklenmesi doğru tercih olacaktır.



En yaygın olarak Ana fren kolu Strike pozisyonunda iken misina kopma kuvveti maximum dayanıklılık çeker kuvveti %30-40 oranındaki ayardır. 10 kg çekerli bir misinada , strike pozisyonunda mukavemet 6-7 kg ma denk gelmektedir. Full Konumuna gelen bir ana fren kolu durumunda ise çeker kuvveti 8,5-9 kg civarında olacaktır. Maximum kuvvete %80-90 oranında yaklaşacaktır. ( Çıkrık drag kuvveti hesaba katılmamış, sabit olarak değerlendirilmiştir. )

Ana Fren kolu aşırı seviyede Full konumuna getirilirse kilitlenmeler yaşanabilir , dikkat edilmesi gereken bir durumdur.

Fren direnci ve Fren ayarı , çıkrığın kulpun bulunduğu kolun ortasındaki butondan yapılmaktadır. Tecrübeli bir balıkçı bu ayarı deneyimi ile yapabilmektedir. Eğer yeteri kadar tecrübeye sahip değilseniz çıkrığı bir kamış ve misina yardımı ile takım haline getirip , misina ucuna bir ağırlık asarak istediğiniz çeker kuvvetinde ayarlayabilirisiniz. Unutmamak gerekir ki bu ayarlamada tam olarak doğru olmayacaktır. Yaklaşık bir ayar yapabilirisiniz. Fiziki olarak kamışın açısı , halka sayısı ve cinsinin fren ayarının üzerinde etkisi bulunmaktadır.



Unutmayınız ki , makaranıza sarılı misina uzunluğu da fren direncinizi etkileyecektir. Makaranızdan misina boşalmaya başladığı andan itibaren fren sistemindeki baskı artmaya başlayacaktır.

Güçlü ve hırçın bir balık , makaradan çok hızlı bir şekilde misina boşaltabilir. Bu boşaltma halinde fren mekanizmaları son derece ısınabiliyor. Bu ısı fren mekanizmasındaki parçaların genleşmesine sebebiyet veriyor. Bu genişleme frenleme direncinin artmasına sebep oluyor. Bunu hesaba kattığımızda balığın misina boşaltmaya başladığı zamanlarda fren direncinin , ana fren kolunu free ( serbest ) konuma getirmek en iyisi olacaktır. Yavaş hareketler ile strike konumuna getirmek ısınmayı engelleyecek ve ayrıca balığı yormaya yardımcı olacaktır. Kaliteli fren sistemi ve kullanılmayan durumlarda fren ayarlarının free ( serbest konumda ) muhafaza edilmesi uzun ömürlü bir çıkrık makinanın temelini oluşturacaktır.

23 Aralık 2010

Zargana Balığı / Belone Belone

Zargana Balığı




Belone Belone




Scomberesociformes Belonidae



Belonidae familyasından olan Zarganların bilimsel adı Belone Belone 'dir. Akdeniz , Ege , Marmara ve Karadeniz'de görülen zarganalar , Dünya üzerindeki tüm ılıman denizlerde mevcutturlar.

Sürüler halinde su seviyesine yakın halde bulunurlar. Zaman zaman su üstünde kayarak avlarını mızrağa benzeyen gagaları ile avlarlar. Çenelerinde çok sayıda ufak ve keskin dişler bulunmaktadır. Bu dişler besini çiğnemek için değil bütün olarak yutulacak balığın kaçmasının engellenmesi içindir.

Mideleri düz olduğunda büğtün bir avı boylu boyunca alabilirler.Silindirik bir gövde yapıları olduğu için oldukça çeviktirler.

Pulları ufaktır. Gövdesin iyice yapışık olmadıklarında ele alındığında rahatlıkla dökülürler. Sırtları koyu lacivert , yanları mavimsi yeşil ve gümüş renginde , karın bölgeleri beyazdır. Temizlenme esnasında omurgasının ise yeşil renkte olduğu görülebilir.

Sularımızdaki ağırlıkları ortalama 200-300 gr. 'dır. Boyları ise 40-60 cm arasında değişmektedir. Ancak 80-100 Cm ve 1 kiloya yakın olanlarına da rastlanmaktadır.

Zargana balığı 3 yaşında sonraki dönemlerde yumurtlamaya elverişli hale gelerek nesil yetiştirmeye başlayabilir. Zarganalar Bahar aylarının her ikisinde de yumurta dökerler.1 yaşına varan zarganların boyları ortalama 30 cm civarında olmaktadır.

Zargalar , uzun olta ile Lüfer , Kofana , Çıplak ve Akya avının birinci sınıf canlı yemi olarak tercih edilirler.Parlaklığı ve renginden ötürü Lüfer balığı için oldukça cezbedicidir. Ayrıca Sinarit ve Kılıç avında da tercih edilen canlı yemlerin ilk sıralarında yer alırlar.

Trakonya Balığı / Trachinus Draco

TRAKONYA BALIĞI




Trachinus Draco









Trachinidae familyasındandır. Denizlerimizdeki dikenleri en zehirli balıklardandır. Sularımızda farklı türleri bulunmaktadır. Ortalama boyları 15-20 cm. 'dir. En irileri olan kum trakonyası 35-40 cm. civarındadır. en zehirli dikenlere sahip olan VARSAM 'ın ( Trachinus Vipera ) boyu ise 10 cm. 'dir.


Trakonyaları gövdeleri şekil itibariyle füzeyi andırıp , yan tarafları yassıdır. Solungaç kapaklarının üzerinde birer sivri zehirli diken mevcuttur. Sırtı leopar desenli gibi tabir edilebilir ve sarı üstüne kahverengi beneklidir.


Birinci sırt yüzgecinin altı dikeninden ilk üçünün diplerinde kuvvetli zehir taşıyan bezler bulunmaktadır. Bu bezler kanallar vasıtası ile dikenlerin uçlarına kadar zehir akıtırlar.



Gözleri kırmızı renkte olup kafanın üstünde yana doğru çevriktir. Üstünde geçen balıkları rahatlıkla görme becerisine sahiptir. Genel olarak dipte yatan bir balıktır. Kuvvetli kasları sayesinde avının üstüne dipten fırlarlayıp atlar ve yakalar.



Boğazlar, Ege, Marmara ve Batı Karedeniz 'in çamurluk ve kumluk sahillerinde bol miktarda bulunurlar.


Sinarit ve Levrek gibi balıklara yem olanbilen bu balık avcı tarafında yutulduğu takdirde sırt yüzgeçlerini açarak balıkların midelerine batırır ve çoğunun ölmesine sebep olurlar.



Denizden çıktıktan, hatta öldükten sonra dahi zehirliliği devam eder. Özel olarak avcılığı yapılmaz. Aynı zamanda Çarpan Balığı olarak adlandırılan Trakonya Kış aylarında derinlere çekilir. Eti lezzetli olmakla beraber, az avlandığından ekonomik değeri yoktur.



Dikkatsizlik veya kötü tesadüf sonucu balığı dikenlerine maruz kalan kişiye , dikenlerin battığı yere temiz bir bez yada şişenin ağzı ile hemen amonyak sürülmelidir. eğerki amonyağın bulunmadığı durumlar mevcut ise 3-4 adet kibrit ucu ıslatılıp iğnenin battığı yere sürülebilir. Fakat bu kısa zaman kazanmadan ileri gitmeyecektir. Kişi hemen en yakın sağlık kurum yada kuruluşuna götürülmelidir.



Zehir hızla vücuda yayılarak sinir sistemini etkiler , battığı yer el , kol yada bacak gibi bölgeler ise kişi tedavi olmadığı takdirde bu uzuvlarını kaybedebilir. vücutta ise organlarına çok yüksek hasarlar verebilir.



LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...