box

30 Aralık 2010

Barraküda // Barracuda // Perciformes Syhyraenidae // Sphyraena Sphyraena

BARRACUDA

BARRAKÜDA









Yirminin üstünde türü olan barraküdalar dünya üzerindeki tüm tropik ve astropik ( yazlar sıcak, kışlar nemli ve ılık ) iklimi olan denizlerde yaşarlar. Pasifik , Atlantik ve Hint okyanuslarında bol miktarlarda , sürüler halinde bulunurlar. Türkiye denizlerinde ise çok nadir rastlanmaktadır. Barraküdaların boyları 45cm ila 3metre arasında değişmektedir.

Atlantik barraküdası ;

Lakabı '' Büyük Barraküda'' ( Great Barracuda ) 'dır. En irilerinin boyları 3 metreyi bulmakta ağırlıkları 50 kg mı geçmektedir. Son derece tehlikeli , saldırgan ve yırtıcı bir balıktır. Alt çenesi üst çenesinde daha uzundur. Yukarı doğru kıvrıktır. Güçlü çenesini oldukça geniş bir açı ile açar avını muazzam bir şekilde ikiye böler. Dişlerinin keskinliğini konuşmamıza gerek yok !...



Köpekbalıklarının aksine koku alma duyuları ile değil görme duyuları ile avlanırlar. Gövdeleri uzun ve füze şeklindedir. Daha çok plankton yiyen balıklara saldırırlar , doyuncuaya kadar avlanırlar. Avlanmaları bitince , avlandıkları sürüyü sığ sulara doğru çekerek markaja alır tekrar acıkırlar ise sürü bitene kadar tekrar avlanırlar. Sırtları koyu gri , koyu lacivert veya yeşil olup yanları ve karınları gümişi renktedir.

En belirgin özellikerin gövdelerin 18 ila 24 adet hare ( büyüklü küçüklü lekeler ) bulunmasıdır. Ayrıca kuyruk tarafına doğru benekler taşımaktadırlar. sırt yüzgeçlerindeki 1nci ve 2nci yüzgeç arası oldukça ayrıdır.
Sırtındaki 1nci yüzgecinde 5 adet , 2nci yüzgecinde 10 adet diken bulunmaktadır.

Bu barraküdalar bilinenin aksine , sürüler halinde değil , yanlız dolaşırlar. ort sıcaklığı 21 derecenin altına düşmeyen sularda yaşarlar.

Çok meraklı bir balıktır. su üstünde yada orta suda ışıldayan veya parlayan hemen hemen her cisme saldırırlar. Avı iri kaşık yada sahtelerle 3-4 mil hız ile sırtı çekerken yapılır. kaşığa 4-5 kulaç uzunluğunda çelik tel takılır. Misina bedeni 100'lük olmalıdır.


Büyük barraküda en çok , Florida , Kraib sahilleri ve Brezilya' da avlanmaktadır.

Son derece iyi bir besin kaynağı olmasının yanında , çok fazla tüketilmesi SİNİR ZEHİRLENMESİ ne sebebiyet verebileceği için yenmesi bile oldukça tehlikelidir. Zehirlenme balık yendikten 2 ila 3 saat sonra dilde dudaklarda ve boğazda karıncalanma ile etkisini gösterir. halsizlik deride kızarıklıklar ile devam eder kusma ve ateş ile ilerler. Sinirler işlevlerini yerine getiremez noktada zehirlenme son bulur ve ölümle sonuçlanabilir.

bir takım proteinli ilaçlar ile tedavisi yapılsada hastalığın geçmesi bazen aylar sürebilir.


Pasifik Barraküdası ;

Doğu Pasifik kıyılarında yaşarlar. ARGANTAE olarak adlandırılırlar. Bu balıklar sürüler halinde yaşarlar. Bu balıklarda büyük barraküdalar daki hare ve lekeler yoktur. Sardalya , sübye ve gümüş balıkları ile beslenirler. Sırtı avcılığı ile avlanırlar. Ayrıca bu balıklar zehir taşımazlar. Etleri son derece lezzselidir.




Değerli arkadaşlar ,


European Fishing Tackle Trade Association (EFFTA) kuruluşu bağımsız bir kuruluş olarak bazı firmaların misinalarını test etmiş ve sonuçları yayınlamıştır. Konuya ilişkin değerler tabloda belirtilmiş.

Üretici firmalardan bazıları , ürünlerinin üstüne değerinden fazla yada farklı ibareler , eksik yada yanıltıcı bilgiler yazılabilmektedir. Bütün firmalar bu şekilde yanlış beyanda bulunuyor demek genelleme yapmak doğru değildir. Bir kısım hatalar yada aksaklıklar tabiki olabilmektedir.

Sonuçta ürünlerin , ihtiyacımıza uygun ve güvenilir olması ana şartımız olmalıdır.

Bu sebepten EFFTA 'nın test sonuçlarını aşağıda bulabilir , avlarınızda kullanacağınız misinalar bu tabloda değerleri ile inceleyebilir , avlarınızı daha verimli misinalar kullanarak yapabilirsiniz.






Lever Drag Multiplier / Levye Fren sistemli çıkrıklar , Özellileri ve kullanımı

Lever drag çıkrıklar ;

Lever Drag çıkrıklar , Türkçe anlamıyla Levye frenli düzeneğe sahip çıkrıklardır. Özelikle ve mekanizma bakımından Yıldız çıkrık diye tabir edilen ,
hepimizin kullandığı çıkrıklardan ayrılırlar. Yıldız çıkrıkların mimarisi ve düzeneği , Levye frenlilerden daha önce bulunmuştur.

Levye frenli çıkrıklar fren mekanizmasının şekli ve düzeneği ile farklılık yaratırlar. Bir ana fren kolu ( levye diye tabir edilebilir )
ve konum durumunu belirten bir düzenek yardımıyla çift kademeli olarak kullanıma olanak verirler. Bu durum normal yıldız çıkrıklardan farklı olarak 2 büyük kolaylığı ön plana çıkartır ;

1 – kullanımın daha serbest ve rahat oluşu
2 – fren seviyesinin takibi ve fiziki olarak tesbiti

Yıldız çıkrıklarda fren durumunu fiziki olarak görebilmek mümkün olmamakla birlikte tahmin edilmesine sadece fren mekanizmasının devreye alınması ile gerçekleşebilir. Yada ilk ayarda ağırlık denemesiyle ile ayarlanabilir.



Büyük ve güçlü balıklarda levye frenli çıkrıklar ( Lever Drag ) yıldız çıkrıklara göre daha üstün bir başarı sağlarlar.

Çıkrıklara genel misina sarımının sıkı ve düzenli bir dağılım sağlanarak makaranın üst kenarında ortalama 5mm kalana kadar sarmanız gereklidir.
Düzenli sarım , makinada misina tepelerinin oluşmasını engeller ve misina sarım kapasitesini arttırır. Bu bakımdan misina sarımının çıkrığa düzenli bir şekilde yapılması gerekir. Manual sarımlarda ayarların tam olarak yapılamaması sebebiyle Level Wind ( sarım klavuzu ) sistemi geliştirilmiştir.
Sizin parmaklarınız ile yapacağınız dağılımı düzenli bir şekilde ( paslanmaz çelikten yapılan ) bu klavuzlar yapmaktadır.

Sıkı bir sarım yapılmadığı takdirde güçlü bir balığın üstten misinayı almaya başlaması halinde gerilme kuvveti ile boşalan misina , alttaki boşluk olan misinaları dibe doğru sıkıştıracak böylelikle makara ve misina zedelenecektir.
Bu sorun genellikle monofilament misinalarda daha çok karşılaşılan bir sorundur. Oluşum önlenmesi için makaranın 2/3 oranında dacron yada spectra ile doldurulması buna ek olarak monofilament eklenmesi doğru tercih olacaktır.



En yaygın olarak Ana fren kolu Strike pozisyonunda iken misina kopma kuvveti maximum dayanıklılık çeker kuvveti %30-40 oranındaki ayardır. 10 kg çekerli bir misinada , strike pozisyonunda mukavemet 6-7 kg ma denk gelmektedir. Full Konumuna gelen bir ana fren kolu durumunda ise çeker kuvveti 8,5-9 kg civarında olacaktır. Maximum kuvvete %80-90 oranında yaklaşacaktır. ( Çıkrık drag kuvveti hesaba katılmamış, sabit olarak değerlendirilmiştir. )

Ana Fren kolu aşırı seviyede Full konumuna getirilirse kilitlenmeler yaşanabilir , dikkat edilmesi gereken bir durumdur.

Fren direnci ve Fren ayarı , çıkrığın kulpun bulunduğu kolun ortasındaki butondan yapılmaktadır. Tecrübeli bir balıkçı bu ayarı deneyimi ile yapabilmektedir. Eğer yeteri kadar tecrübeye sahip değilseniz çıkrığı bir kamış ve misina yardımı ile takım haline getirip , misina ucuna bir ağırlık asarak istediğiniz çeker kuvvetinde ayarlayabilirisiniz. Unutmamak gerekir ki bu ayarlamada tam olarak doğru olmayacaktır. Yaklaşık bir ayar yapabilirisiniz. Fiziki olarak kamışın açısı , halka sayısı ve cinsinin fren ayarının üzerinde etkisi bulunmaktadır.



Unutmayınız ki , makaranıza sarılı misina uzunluğu da fren direncinizi etkileyecektir. Makaranızdan misina boşalmaya başladığı andan itibaren fren sistemindeki baskı artmaya başlayacaktır.

Güçlü ve hırçın bir balık , makaradan çok hızlı bir şekilde misina boşaltabilir. Bu boşaltma halinde fren mekanizmaları son derece ısınabiliyor. Bu ısı fren mekanizmasındaki parçaların genleşmesine sebebiyet veriyor. Bu genişleme frenleme direncinin artmasına sebep oluyor. Bunu hesaba kattığımızda balığın misina boşaltmaya başladığı zamanlarda fren direncinin , ana fren kolunu free ( serbest ) konuma getirmek en iyisi olacaktır. Yavaş hareketler ile strike konumuna getirmek ısınmayı engelleyecek ve ayrıca balığı yormaya yardımcı olacaktır. Kaliteli fren sistemi ve kullanılmayan durumlarda fren ayarlarının free ( serbest konumda ) muhafaza edilmesi uzun ömürlü bir çıkrık makinanın temelini oluşturacaktır.

23 Aralık 2010

Zargana Balığı / Belone Belone

Zargana Balığı




Belone Belone




Scomberesociformes Belonidae



Belonidae familyasından olan Zarganların bilimsel adı Belone Belone 'dir. Akdeniz , Ege , Marmara ve Karadeniz'de görülen zarganalar , Dünya üzerindeki tüm ılıman denizlerde mevcutturlar.

Sürüler halinde su seviyesine yakın halde bulunurlar. Zaman zaman su üstünde kayarak avlarını mızrağa benzeyen gagaları ile avlarlar. Çenelerinde çok sayıda ufak ve keskin dişler bulunmaktadır. Bu dişler besini çiğnemek için değil bütün olarak yutulacak balığın kaçmasının engellenmesi içindir.

Mideleri düz olduğunda büğtün bir avı boylu boyunca alabilirler.Silindirik bir gövde yapıları olduğu için oldukça çeviktirler.

Pulları ufaktır. Gövdesin iyice yapışık olmadıklarında ele alındığında rahatlıkla dökülürler. Sırtları koyu lacivert , yanları mavimsi yeşil ve gümüş renginde , karın bölgeleri beyazdır. Temizlenme esnasında omurgasının ise yeşil renkte olduğu görülebilir.

Sularımızdaki ağırlıkları ortalama 200-300 gr. 'dır. Boyları ise 40-60 cm arasında değişmektedir. Ancak 80-100 Cm ve 1 kiloya yakın olanlarına da rastlanmaktadır.

Zargana balığı 3 yaşında sonraki dönemlerde yumurtlamaya elverişli hale gelerek nesil yetiştirmeye başlayabilir. Zarganalar Bahar aylarının her ikisinde de yumurta dökerler.1 yaşına varan zarganların boyları ortalama 30 cm civarında olmaktadır.

Zargalar , uzun olta ile Lüfer , Kofana , Çıplak ve Akya avının birinci sınıf canlı yemi olarak tercih edilirler.Parlaklığı ve renginden ötürü Lüfer balığı için oldukça cezbedicidir. Ayrıca Sinarit ve Kılıç avında da tercih edilen canlı yemlerin ilk sıralarında yer alırlar.

Trakonya Balığı / Trachinus Draco

TRAKONYA BALIĞI




Trachinus Draco









Trachinidae familyasındandır. Denizlerimizdeki dikenleri en zehirli balıklardandır. Sularımızda farklı türleri bulunmaktadır. Ortalama boyları 15-20 cm. 'dir. En irileri olan kum trakonyası 35-40 cm. civarındadır. en zehirli dikenlere sahip olan VARSAM 'ın ( Trachinus Vipera ) boyu ise 10 cm. 'dir.


Trakonyaları gövdeleri şekil itibariyle füzeyi andırıp , yan tarafları yassıdır. Solungaç kapaklarının üzerinde birer sivri zehirli diken mevcuttur. Sırtı leopar desenli gibi tabir edilebilir ve sarı üstüne kahverengi beneklidir.


Birinci sırt yüzgecinin altı dikeninden ilk üçünün diplerinde kuvvetli zehir taşıyan bezler bulunmaktadır. Bu bezler kanallar vasıtası ile dikenlerin uçlarına kadar zehir akıtırlar.



Gözleri kırmızı renkte olup kafanın üstünde yana doğru çevriktir. Üstünde geçen balıkları rahatlıkla görme becerisine sahiptir. Genel olarak dipte yatan bir balıktır. Kuvvetli kasları sayesinde avının üstüne dipten fırlarlayıp atlar ve yakalar.



Boğazlar, Ege, Marmara ve Batı Karedeniz 'in çamurluk ve kumluk sahillerinde bol miktarda bulunurlar.


Sinarit ve Levrek gibi balıklara yem olanbilen bu balık avcı tarafında yutulduğu takdirde sırt yüzgeçlerini açarak balıkların midelerine batırır ve çoğunun ölmesine sebep olurlar.



Denizden çıktıktan, hatta öldükten sonra dahi zehirliliği devam eder. Özel olarak avcılığı yapılmaz. Aynı zamanda Çarpan Balığı olarak adlandırılan Trakonya Kış aylarında derinlere çekilir. Eti lezzetli olmakla beraber, az avlandığından ekonomik değeri yoktur.



Dikkatsizlik veya kötü tesadüf sonucu balığı dikenlerine maruz kalan kişiye , dikenlerin battığı yere temiz bir bez yada şişenin ağzı ile hemen amonyak sürülmelidir. eğerki amonyağın bulunmadığı durumlar mevcut ise 3-4 adet kibrit ucu ıslatılıp iğnenin battığı yere sürülebilir. Fakat bu kısa zaman kazanmadan ileri gitmeyecektir. Kişi hemen en yakın sağlık kurum yada kuruluşuna götürülmelidir.



Zehir hızla vücuda yayılarak sinir sistemini etkiler , battığı yer el , kol yada bacak gibi bölgeler ise kişi tedavi olmadığı takdirde bu uzuvlarını kaybedebilir. vücutta ise organlarına çok yüksek hasarlar verebilir.



24 Kasım 2010

Balon Balığı / Tetradon Spacieus / Tetradon Biocellatus / Tetraodontiformes Tetraodontidae

 BALON BALIĞI 



  Tetraodontiformes Tetraodontidae 
 Tetradon spacieus


Tetraodontidae familyasından olan balon balığının Akdeniz’de yaşayan türleri Tetraodon spacieus ve Tetraodon lagocephalus’tur. Ege ve Marmara’da nadiren rastlansada yok denecek kadar azdır.

Balon balığı, tropik ve sıcak denizlerde ,kayalık alanlarda veya mercan resiflerinde yaşamktadırlar.. Ortalama boyları 30-40 cm. olup, şişme eğilim gösterdiğinde daha da fazla uzayabilirler.

Normal durumunda gövdesinin alt kısmı yassıdır. Sırt yüzgeci küçük ve geride, anüs yüzgeci de aynı büyüklükte ve bunun hemen altındadır.

Balon balığı harekeetsiz kalan yada çok ağır hareket eden avları yakalar. Korunma bakımından, kolaylıkla renk değiştirip kamufle olabilirler.

Sırt ve anüs yüzgeçlerini geliştiklerinden, balık bunları iki yana dalgalandırarak göğüs yüzgeçlerinin de yardımıyla yüzer. Kuyruk yüzgecini ise hareketlerine yön vermede kullanırlar. Balon balığının derisi serttir ve üzerindeki pulların yerini sırtında ve kafasında, dikleşebilen dikenler almıştır.

Bazı balon balıklarının sırtları beyazdır. Bazılarının ise sırtı yeşilimsi veya mavimsi siyahtır. Mercan resiflerinin etrafında görülenlerin ise mavi ya da morumsu kahverengidir. Yanlarında beyaz benekler, hareler ya da çizgiler vardır.

Balon balığının en önemli özelliği şişebilmesidir.  20cm. boyundaki bir balık denizdeyken içine 1 litreye yakın su çekip adeta bir balon biçimini alır. Bu durumda dengelerini kaybettiklerinden deniz yüzeyine çıkıp ters dönerler. Su mideden uzayan bir keseye gider. Suyu burada iki uçta kaslı bir kapakçık tutar.

Denizden çıkarıldığı zaman ise içine su yerine hava çekerek şişer. Bunu da yine bir yutkunma hareketiyle sağlar. İyice büzülüp açılabilen ağız tabanı adeta bir tulumba görevi yapar.

Balon balığının dişleri, kirpi balığınınki gibi birleşerek bir gaga oluşturmuştur. Bunlar hem yukarı, hem de aşağı çenede önde kesici bir kenar, arkada da öğütücü bir levha meydana getirir.


Balon balıkları beslenme sırasında dişleriyle mercan parçalarını koparır, ezer ve bunların canlı kısımlarını sindirirler. Yumuşakçaları da ezerek yutarlar.Başlıca besinleri deniz salyangozları, mercan parçaları, yengeçler, deniz solucanları ve çeşitli yumuşakçalardır.

Balon balıkları baharın sonunda ve yaz aylarında yumurta dökerler. Yumurtalar dört-beş gün içinde çatlar. 6 mm. boyunda olan yavrular yumurtadan çıkar çıkmaz gövdelerini şişirmeyi başarırlar.

Şişebilen gövde ve dikenli deri balon balığının tehlikeden korunma araçlarıdır. Bu balığın pek çok türünün diğer bir savunma aracı da gövdelerinde bulunan zehirdir. Bu zehrin insanlar üzerinde büyük etkisi vardır. Genellikle balon balığının bazı türleri deniz hayvanlarının en zehirli olanları arasında sayılır.

Zehir karaciğer, bağırsak ve üreme organlarındadır. Bazen deride ve kaslarda bulunur.

Bütün bunlara rağmen balon balığı Japonya’da çok nadide ve nefis bir yiyecek sayılır. “Fugu” diye adlandırılan balığın yemeğini özel şekilde eğitilmiş, kesmesini ve temizlemesini bilen aşçılar hazırlar. Ustalık isteyen iş, balığın karaciğerini ve diğer zehirli kısımlarını bu madde ete bulaşmadan çıkarmaktır. Ama yine de bugün Japonya’da bu balığı yiyen epey kişi zehirlenerek ölmektedir.

Jigging tekniğinde , jig takımının hazırlanması ve halkaların sıralaması

Değerli arkadaşlar ,

Jiglerin hazırlanması ile ilgili ufak bir detay bilgiyi paylaşmak isterim.

Jiglerin başlarında veya sonlarında yada hem başlarında hemde sonlarında ,aksesuarlarımızı tamamlamamızı sağlayan jig ile bir bütün olan yarım halkalar bulunmaktadır.

Örnek 1 ;


Bu yarım halka çıkıntılara , sustalı halkalar geçirilir.

Sustalı halkalar takılıp çıkarılabilen , jig değişimi için gerekli halkalar olup dövme malzemeden yapılmalıdırlar. 

Yuvarlak halka ise sustalı halkaya geçirilmelidir.

Yuvarlak halkaya ise technora örgü ipler bağlanmalıdır.

Bu technora örgü iplerin diğer uçlarında ise dövme malzemeden çekeri yüksek açılması güç sağlam iğneler bulunmalıdır.

Örnek 1 Fotoğraf ;





Örnek 2 ;
Bir başka yol ise , yarım jig yuvarlağına en az 80 LB çekerli rulmanlı fırdöndü takmak ,bu rulmanlı fırdöndüye sustalı halka eklemek ,

sustalı halkaya yuvarlak halka eklemek ve bu yuvarlak halkaya ise technora örgü iplerin bağladığın jig iğnelerini eklemek olmalıdır.


Rulmanlı fırdöndü ;



Örnek 2 Fotoğraf ;






Her iki şekildede kullanabilirsiniz.



Örgü misinanızdan oluşan bedenin bittiği yere bence %100 Flourocarbon leader misina bağlamalısınız ; yani

beden örgü misinanız , bedenden sonra düğüm atarak jig ile arasına %100 Flourocarbon leader misina ( 7-8 mt olmasını öneririm ) bağlayınız.

Leader misinanız , örgü misinanızın devamı şeklinde olup bir bütün olarak bedeni oluşturaktır.

Leader misinanızın ucunu ise tavsiyem solid ring denilen kapalı  halkaya bağlamanızdır.


Unutmayınız ki jig iğnelerinize bağlı technora misinalarınız biri uzun diğeri kısa olmalıdır.


Bu durum , balığın vuruşunda yakalanma yüzdesini arttıracaktır.


Sevgi ve Saygılarımla
Cenk BAYRAKTAR

02 Kasım 2010

Waxwing Jigging, Metal jigler, sub-surface swimming jigging, Shimano waxwing jig, Yeni Nesil Jigging 2

YENİ NESİL SUB-SURFACE SWİMMİNG JİGGİNG

Shimano Waxwing , 2010 yılının sonlarına doğru tuzlu su balıkçılığı için üretilmiş metal jiglerdir.





Denizin üst yüzeyinde at-çek avcılığına hitap eden , Spinning özellikleri taşıyan ve spin kamışlar ile makinalar kullanılan bir avlanma çeşididir.

Genellikle pelajik türlerin avlanmalarına ilişkin yapısal özelliği bulunsa da , kıyıların dik yamaçlarında surf atışları içinde kullanımı yapılabilmektedir. Kıyılardaki kayalık bölgelerde , derinliği 25-30 metreleri bulduğu meralarda , taşlık ve kayalık kıyılarda oldukça yüksek başarı sağlamıştır.


Metal jiglerin alt ve üst kısımlarında birer yüzgeç (kanat) bulunmaktadır.

Üst kanat tamamı ile baştan çıkarıcı zik zag hareketini icra ederken ( çapraz koşu ) , belirli hızlarda aksiyon sekteye uğramadan devam etmektedir. ( denizdeki çalkantılı su yüzeyi aksiyonun şekil almasına sebebiyet vermektedir. ) Dalgalardaki enerji , jiglerin zig zag hareketlerine en ve boy olarak etki etmekte , 30 cm sola giden jig dalganın kuvvetiyle 30 cm sağa gitmek yerine , enerji emerek sapmalar göstererek hareket eder.

Örneğin ; 20 cm sola , 24 cm sağa , 30cm sola , 27cm sağa vs...

Jig aynı şekilde su üstüne yaklaşmakta ve hafif dalışlarla yukarı aşağı aksiyonuna devam etmektedir. Bu hareketler Sahte dünyasında Radikal davranışlı ilk sahte olarak adlandırılmaktadır.

Üst kanat hareketi baştan çıkarıcı zig zag hareketini icra ederken , üst kanada göre daha uzun ve sığ kalan alt kanat , metaj jigging dümeni gibidir. Alt kanat sayesinde savrulma mekanizması engellenmiş olup , jiglerin yan yatmaları engellenmiştir.Ödül almış mükemmel ve radikal bir aerodinamik dizayn , biz amatör balıkçıların hizmetine sunulmuştur.

İcast 2010 Best Hard Lure ( uluslar arası sportif balık avcılığı , en iyi sert sahte yem ) ünvanını kazanarak , 2010 yılında bir çok jig çeşidine göre üstün kabul edilmiş ve ödüle layık görülmüştür. Boyları 88mm ile 118 mm arasında değişmektedir.



Denizin üst yüzeyinde at-çek avcılığa hitap eden , Spinning özellikleri taşıyan ve spin kamışlar ile Spin makinalar kullanılan bir avlanma çeşididir.

Kamışları özel yapım olmakla birlikte Shimano , Terez adını verdiği yeni bir kamış dizayn ederek %100 kullanım performansı yaratmaya çalışmıştır. 10kg ile 100 kg arasında testlere tabi tutularak kullanıma sunulmuşlardır. Kamışlarda özel olarak Fuji K style çerçeveler ile Fuji Alconite yüzükler kullanılmıştır.

Waxwing jiglerin özellikleri ise ;

• Hidrodinamik gövde tasarımı
• Jig hareketini üst kanat zikzag yüzerek yapar
• Alt kanat jigin yan yatmasını veya devrilmesini engeller
• Kalay kaplı çift kancaya sahiptir
• Paslanmaz çelikten üretilirler
• Yanal çizgi üzerinde UV reaktif boya mevcuttur.
• Mevcut bedenler: 88mm/118mm
• 14 Mevcut renk



Kullanılması önerilen makinalar açısından ise waxwing , şu makinalar ile kullanıldığında daha yüksek performans sergileyeceği belirtilmiştir ;

Stradic , Sustain , Stella , Curado , Trinidad-A , Talica

Shimano , Waxwinglerden max fayda ve aksiyon sağlanabilmesi için yüksek devirli makaralar ile kullanılmasını öngörmektedir.

01 Kasım 2010

Vertical Jigging , Dikey Seğirtme , Metal Jigler , Yeni Nesil Vertical jigging

Değerli Arkadaşlar ,

Saygıdeğer Reşit Gerçeker’ in , Vertical Jigging konusunda , bana aktırmış olduğu temel bilgilere , ilave katkı sağlayacağını düşündüğüm bir konuyu paylaşmak isterim.

Reşit Bey’ in de bahsettiği gibi , Japonya’ da uzun yıllar önce başlamış olan bu yönteme , son birkaç yıldır , Akdeniz sahillerimizde rastlanmaktadır. Japonya’ dan başlayarak tüm dünyaya yayılan bu yöntem , ileriki yıllarda avlanma teknikleri açısında üst sırlara tırmanmaya devam edecektir.

Spesifik avlanma tekniği olarak Vertical Jigging , Keyifli , Büyük balık yakalama tatmini sağlayabilen , Yorucu ( Kas geliştirici :) ) bir avlanma yöntemidir.

Dünyada , sportif balıkçılık sektöründe , önde gelen firmalardan biri olan Shimano , Vertical jigging tekniğini son yıllarda çeşitlendirme yoluna gitmiş ve 2008 yılından itibaren dünyaya duyurmaya başlamıştır. Şimdi sizlere bu konularla ilgili bilgileri paylaşmaya çalışacağım.

Vertical Jigging alt başlıklarına bakacak olursak ;

1 – Kabura
2 – Yabai
3 – İnchiku

3 farklı isimde kategori edilmesinde , gramajlarının farklılık yaratması temel alınmaktadır.

Vertical Jigging için ufak bir hatırlatma yapmak gerekirse ;

Temeli örnek resimlerde gördüğünüz jiglerin oluşturduğu ;






yaralı balık aksiyonunun verdirilmesine dayanan bir tekniktir. Kullanılan jigler olarak ;

Uzun jigler ( Long )
Düz jigler ( Regular )
Bir tarafı düz (Flat side ) , 3 tipte ifade edilirler.

Shimano , Vertical jigging için özel avlanma tekniği araştırmalarını tamamladıktan sonra , özellikle gramajlara uygun betimlemeler ve yeni bir teknoloji ile bir takım jigler piyasaya sunmuştur. 3 kategori altında topladığı bu Verical Jigging ( Dikey Seğirtme ) yöntemlerine kısaca bir göz atalım ;

1 – Kabura ;

Bir Jigging tekniği olarak , adından sıkça bahsettirmeye başlamış , Light jigging ( hafif seğirtme ) adıyla lanse edilen bir avlanma tekniğidir. Temelinde teke , küçük karides , mamun , çimçim gibi kabuklu canlıların , çizimleri esas alınmaya çalışılmıştır. Hepimizin bildiği gibi bu tarz canlı yemler , sularımızdaki Amatör balıkçılıkta kullanılan , son derece başarılı avlar yapabilen canlı yemlerdir. Kullanım amacı büyük balıkların avcılığına dayanır.





Yumuşakçaların haricinde , Dip balıklarının daha fazla rağbet ettikleri bu hayvanlar , canlı olduklarında çok daha başarılı avlar sağlayabilmektedirler.

Madai jigler , Muhtelif ağırlıklarda bulunan , ağırlıkları 40gr. İla 80 gr. Arasında değişen hafif , su akıntılarının az bulunduğu ortamlarda kullanılan ( ağırlıklarının hafif olması sebebiyle ) yeni nesil jiglerden biridir.

Oval dökümlü şekillerinin olması , hareketlerinin çok fonksiyonlu olmasına sebebiyet verirken , müthiş bir aksiyonla balıkları üzerlerine çekmekte olup orta su balıkları ve dip balıkları için yeni nesil avcı statüsündedirler.


Silikonlu kauçuktan imal edilen kolları ve şeritleri , bir çok balığın hayır diyemeden , dikkatini çekebilecek şekilde özel olarak imal edilmektedir. Renksiz ve forsforlu çeşitleri bulunmaktadır.
En iyi taklit ustası olarak nitelendirilen Madai jigler , geriye doğru yönlendirilmiş dışbükey şekli ile özellikle ;

Lahoz, Orfoz,Trança, Fangiri, Sinarit, Dülger gibi balıkları hedeflemektedir.

Serbest kullanımının olması ( tekneden ve kıyıdan avlanma şansı vermesi ) , Hafif olmaları sebebiyle , diğer jiglere oranla avantaj sağlamaktadır.



Madai jiglerde kullanılan kancalar , özel imal edilmiş , metal alaşımlı iğnelerdir. İki farklı boy ile Metale bağlanırlar . biri uzun , diğeri ise kısadır. Regular jiglerde genelde iki iğnede aynı boyda bulunmaktaydı. Farklı boylarının olması, balıkların yemi sürükleme olasılığının göz önünde bulundurulmasına dayanır. Kollarından çekiştirebilecek meraklı balıklar için uzun iğne , doyumsuz tadı bir çırpıda yutmak isteyen balıklar için ise kısa iğne devreye girecektir.

Silikon kauçuktan imal edilmiş kolları bir sustalı halka ile metale takılabilir olması , kullanım açısında yıpranan kollar , yenileri ile kolay ve rahatlıkla değiştirilebilmektedir.

Kabura aksiyonunun maximum düzeyde sağlanması için , ( derinliğin bilinmesi gereklidir. ) yem dibe değdikten sonra , 10mt yukarı doğru seğirtme yöntemi ile çekilerek , serbest düşüşüne devam etmesi sağlanmalıdır.

Yemin farkına varan balıklar , yemi dibe inerken yada dipte iken değil , yem dibe değdikten sonra yükselme hareketine geçerken kapacaklardır. Yaralı balık aksiyonunda , en önemli noktada , yani balığın duraksama anında ( hareketsiz kalıp hareket etmeye başlayacağı noktada ) balıklar yemi kapmaya çalışacaklardır.



2 – Yabai

Yabai , Kabura stili ve Madai jiglerin mantığı ile çalışan , ağırlık ve aero dinamik düzenlemenin özenle yapıldığı bir diğer jigging yöntemidir.

Ağırlık ve aksiyon olarak Madai jiglerin aksine , sert ve dikey düşüler için tasarlanmıştır. Slikon kollar , içten dışa doğru 180 derecelik açı yapacak şekilde kıvrılmış olup , dalgalanmanın maximuma çıkarılması sağlanmıştır.


Madai jigler, düz bir hareket yapmaz iken , Yabai jiglerde hareketler düzenlidir. Önemli olan kolların açı farklılığında dolayı dalgalanma hareketidir.

Gramaj yönünden de farklılık gösteren Yabai jigler , 65 gr ile 200 gr arasında değişmektedirler.

Madai jigler ; hafif ağırlıktaki jigler olup , akıntının fazla olduğu durumlarda dezavantaj sahibi olduğundan , Yabai jiglerde bu durum iyileştirme yönünde düzeltilmiştir. Yabai jigler , daha ağır jigler olup , güç dengesi ve aksiyonun daha hızlı olduğu , akıntıya dayanıklı , görünümün geliştirilmesi ile daha iyi birer avcı konumuna gelmişlerdir.







3 – İnchiku

Yapılan ilk testlerde , en iyi sonucu Akdeniz’ de verdiği belirtilmiştir. Kendi özel şekli sayesinde yavaş ve düzenli bir salınım ve aksiyon verdiği saptanmıştır. Geleneksel Jigging ile
pelajik türler tarafında oldukça rağbet görmüş akya ve palamut gibi balıklar tarafından beğeni toplamıştır. Ahtapotun bağlı olduğu metal , hızlı bir seğirtme deneyimi gösterir. Holografi yapısı ile balıkların son derece dikkatini çeken bir jig özelliğini barındırmaktadır.




Geleneksel jigginde kullanılan , regular ( düz ) ve Flat side ( bir tarafı düz ) jigler ile oldukça hafif olan yapay ahtopot yeminin kombinasyonu ile geliştirilmiştir. Kombinasyonun çeşitliliği , ağırlık sağlayan metalin değiştirilmesi ile çeşitlilik kazanmıştır. Bizim için en uygun jiglerden biridir. Hepimizin yapabileceği , farklı kombinasyonlar üretebileceği jiglerden oluşmaktadır. Böylelikle Yabai ve Madai jigler gibi gramaj aralıklı değil , geniş bir yelpazeye sahiptirler.



Metal dökümden oluşan , üstündeki holografik yapı ise oldukça dikkat çekici olan bu jiglerdeki plastik ahtapot değişik renklerle rahatça kullanılabilir.



Metal jigin arkasına hakla ve ip ile bağlanan ahtapot , akıntı veya seğirtme yöntemi ile 180 derecelik bir salınım yapma imkanı bulmaktadır.








Bu yöntemde , hızlı çekimlerde yüzen ahtapot imajının sağlanması hedeflenmiştir.
Maximum faydanın sağlandığı gramaj aralığı 110 gr ile 160 gr olarak ifade edilir.


Genel bir bilgi olarak ; çalışma saralıkları ve ağırlıkları aşağıdaki gibidir.





Ar-ge çalışmalarının son derece hızlı olduğu Jigging konusunda , Reşit Bey ‘in konusunda da belirttiğim Lucanus jigler 2010 yılında piyasalara sürülmekte ; yukarıda betimlenen Yabai ile Madai jiglerin birleştirilmesi ile ortaya çıkmış , ağırlık yelpazesi çok çeşitli olan Lucanus jigler en yeni modellerdir. Kimbilir belki bu yelpaze 15 çeşit ile sınırlı kalmayacak olup , Birgün tasarımını aramızdan biri yapacak bir jig çeşidi görebiliriz.


Cenk BAYRAKTAR

30 Ekim 2010

Bonito - Torik ( Palamut ) avı 2 kg 430 gr. – Mordoğan ( Video ve Resimler )

14 Ağustos 2010 günü , 2 gün öncesinden Mordoğanda balık tutmak için arkaşlar ile anlaşıp , Mordoğan 'ın güler yüzlü kaptanlarından olan Yaşar kaptan'ı aradık . Sağolsun , balığa çıkma isteğimizi geri çevirmeyerek bizi beklediğini söyledi.

Tolga Kaymaz , Kerem Duman ve ben , sabah biraz geç kalmamıza rağmen saat 8:30 sularında Yaşar Kaptan'ı evinden alarak Tekneye ulaştık ve yola koyulduk.

Hava güzeldi , fakat deniz oldukça çalkantılıydı. Avlağımıza vardan önce biraz sırtı denemesi yapmak istedim.




Strike Pro deep diver sahteyi denize saldım , kıyıdan 600-700 mt açıkta seyir halinde iken birden makina boşalmaya başladı , hemen tekneyi rolantiye alarak ufak ufak çekmeye başladım .

Gelen balık harika bir torik takribi 53 cm 2.43 kg güzel bir torik sahteye atlamıştı. Yaşar kaptanın yardımıyla toriği tekneye almayı başarmıştık.

İşte videosu ;


Daha sonra hatıra fotoğrafları çekmeye devam ettik ;

Yaşar Kaptan ;





Ben ;



Avlağa vardığımızda , bir kaç hanosta sonra iki üç parça mercan almaya başlamıştık , Hanosun olduğu yerde mercan olması gerekirdi. Denemelerimiz sonucu mercanları bulmayı başarmıştık fakat balığın vuruşlarının kesilmesi erken oldu.

yerimizi değiştirdik , dipte balık aramaya başlarken , birden Keremden balık geliyor sesiyle derin bir oh çektik,

gelen bir istavritti ve 20 cm den büyüktü , şans bu ya orta suda , durduğumuz yerin altında bir istavrit sürüsü geçmeye başlamıştı...
[DM]xefy2o[/DM]

arka arkaya istavritler gelmeye devam ediyordu , neşemiz yerine gelmişti , adama başı 15 er tane istavrit almayı başarmıştık , mercan olmasada istavritler bizleri mutlu etmişti.

biraz sonra istavritlerin yanına gopezlerde eklenmeye başladı , bir gopes bir istavrit devam ediyoruk ...

İşte Kerem arkadaşımızın gopezi ;


http://www.izle.net/videoizle/34172/mordogan-balik-avi-gopez-kerem-duman.html


Yemlerimizi az almış olmamız sonucu saat 16:30 sularında avımızı sonlandırıp , kıyıya dönmeye karar verdik.

Yaşar kaptanında olmasıyla güzel ve keyifli bir av günü geçirmiştik.

İşte diğer fotoğraflar ;





Sevgi ve Saygılarımla
Cenk Bayraktar

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...